22 Mart 2012 Perşembe

Ya yarin sizin de basiniza gelirse?


Bundan 8 yil once iki haftalik bir yaz tatili icin annem ve babamla Garanti Bankasi'nin Tekirdag'daki yaz kampina gitmistik. Mericle daha yeni cikmaya basladigimiz yillar, ayri kalmaya tahammulumuz yok, gozumuz kara, deli kararlar alma potansiyelimiz yuksek... Meric de bu ruh haliyle ben yaniniza geliyorum haftasonu dedi, seni gorucem, bir pansiyonda kalirim. Benim tabii icim icime sigmiyor, yerimde duramiyorum, heyecandan zip zip dolaniyorum ortaliklarda. Haftasonu geldi catti, Meric'i kampa misafir olarak soktuk. Iki gun boyunca denize girdik, annemlerle scrabble oynadik, gece gec saatlere kadar deniz kenarinda oturduk, uzun uzun konustuk. Hayatimda yasadigim en mutlu anlardan biriydi o haftasonu. Sonra donus gunu geldi, Mericle inince beni ara mutlaka diyerek vedalastim.

O an benim Meric'i gordugum, elini tuttugum, ona sarildigim son ozgur animiz olabilirdi, o andan sonra Meric okulunu birakmak zorunda kalabilirdi, ben yillarca mahkemelerde Meric'in davalarinin pesinde kosabilirdim, sesimizi duyuramamanin verdigi aciyla, bu ulkenin adaletine her gun isyan ederek omrumuzden yillar gecebilirdi... O gun uc saat surmesi gereken yolculuktan sonra Meric'den butun gece haber alamadim. Meric otobusten indiginde apar topar sivil bir polis arabasina bindirildi, kim oldugu, orada ne aradigi, neden sirtinda cantasi oldugu sorularina verdigi cevaplarin hicbiri ciddiye alinmadi. Bir bankaya molotof kokteyli atan suphelinin tarifine uygun gormuslerdi Meric'i, ikisinin de sakali vardi! Gorgu tanigina gostermek icin olay mahaline goturduler, tanik "Hayir, bu degil" dedi. "Evet, bu o galiba" diyebilirdi, "Emin degilim ama cok benziyor" da diyebilirdi, "O kisinin de sakali vardi, sanirim o" da diyebilirdi, demedi. Ve Meric'i hadi gidebilirsin simdi diyerek biraktilar...

Sekiz yil onceki olayi neden tam da simdi tum detaylari ile hatirladim derseniz, yarin Cihan Kirmizigul'un davasi gorulecek. Cihan'in davasini basinda "Posu Davasi" olarak duymus olabilirsiniz. Cihan Kirmizigul 2 yil once Kagithane'de arkadasindan donuste otobus beklerken yakinlarda molotof kokteyli atmis olan bir gruba dahil oldugu gerekcesiyle tutuklandi, 22 aydir hapiste. Tutuklanmasindaki tek gerekce o gece olay mahalinin yakininda bulunmasi ve uzerinde bir posu olmasiydi. Cihan'in o gune kadar hicbir sabika kaydi yok, olay yerindeki incelemede DNA'sina rastlanmadigina dair rapor tutuldu, gozaltina alan dort polisten ucu daha sonra "ifadelerinde belirttikleri kisinin o olmadigini" beyan ettiler, ancak o hala tutuklu yargilaniyor. Cihan Kirmizigul Galatasaray Endustri Muhendisligi bolumu ogrencisiydi, orgut uyeligi sucundan Tekirdag F Tipi cezaevinde tutuluyor, iki yildir okuluna devam edemiyor ve "kacma tehlikesi" oldugu icin sinavlara girmesine izin verilmiyor.


Biz sansliydik, gorgu tanigi Meric'in "o sakalli kisi" olmadigini farketti, Cihan posu takiyordu ve Adiyaman dogumluydu, hic beklemedigi bir anda kendini savunmak zorunda birakilirken 2-0 yenik basladi davasina. Yarin bir gun ayni sey sizin basiniza geldiginde siz sansli olacak misiniz? Hayatiniz elinizden bir hic ugruna alindiginda, sevdikleriniz arkanizda nedensiz yere perisan oldugunda, suclu oldugunuzun kanitlanmasi gerekirken siz sucsuzlugunuzu kanitlamak zorunda birakildiginizda hangi adalete siginacaksiniz?

Zor degil, sadece bir an icin o durumu gozunuz onune getirin ve Cihan'in isyanini icinizde hissedin. Gencecik bir insanin hayatinin goz gore gore harcanmasina seyirci kalmayin. Takip edin, okuyun, konusun, anlatin, tepki verin, sesinizi duyurun... Yarin aynisi sizin, benim, hepimizin basina gelebilir.

Destek olun...



Hiç yorum yok: