28 Mayıs 2012 Pazartesi

Life is Beautiful

Bugun cok guzel bir gun... Dun is cikisinda Manhattan'a gittim. Gecen hafta bahsetmistim, dinlemek istedigimiz bir konusmaya yanlis tarihte gittigimizden n'apcagimizi bilemeyip alisverise gitmistik. Ama magazaya geldigimizde kapanmasina bir saat vardi, o yuzden aldigim bir kac parca seyi denemeden goz karari almistim. Eve geldigimde tabii ki hic biri olmadi! (spor ayakkabilarim haric, onlar tam denk dustu!) Dun aldiklarimi degistirmeye gittim. Amerika'da nereden ne alirsaniz alin bir ay icinde iade etme ya da degistirme hakkiniz var. Bu suistimal edilmiyor mu? Tabii ki ediliyor, kimler tarafindan? Genelde Turkler :) Dun gittigimde Century 21 ana baba gunuydu.. New York'un en onemli turistik mekanlarindan biri de alisveris merkezleri. Turistler unlu markalarin goreceli olarak(!) olarak ucuza satildigi alisveris merkezlerine bayiliyorlar! O yuzden ben de gecen hafta aldiklarimi degistirirken kalabaliktan dolayi baya zaman harcadim, aldigim seyleri denemek icin yarim saat bekledim desem yeridir! Ama bir daha degistirmeye gelmek istemedigim icin beklemeyi goze aldim. Sonunda muradima erdim. Ilk defa aldigim seylerden %100 memnun olarak magazadan ayrildim... Hayatimda ilk defa kirmizi bir pantalonum oldu :) Genelde modayi takip etmeyi sevmiyorum, herkesin giydigi seyi giymek hosuma gitmiyor. Ama renkli pantalonlar konusunda irademe yenik dustum, ve bir tane kaptiriverdim.


Bu sabah deliksiz bir uykunun verdigi huzurla uyandim. Cumartesi gunleri de calistigimdan rahatca uyuyabildigim bir pazarim var, o yuzden onu iyi degerlendirmek istiyorum. Guzel bir kahvaltidan sonra bir pazar klasigi olarak annemlerle skype yaptim. Skype olmasa bu gurbet nasil cekilirdi hic bilmiyorum! Su teknolojiyi yaratanin gidip elini opesim var :) Annem ve babamla konusmalarim benim icin en ozel anlardan biri. Yine bir saate yakin konusurken konu konuyu acti. Bir ara Mericle su aralar hayata gecirmeye calistigimiz bir fikri onlarla paylastim, ve beni cok motive edecek bir sekilde bu fikri cok yaratici buldular! Hatta simdi onlar da gelistirmeye calistigimiz bu projeye katkida bulunmak icin fikir yurutecekler! Biliyorum boyle anlatinca cok mistik oldu ama hayata gecirmeden bu fikri paylasamak istemiyorum. Ama yalnizca sunu soylemek istiyorum, uzun zamandir bir hedefim yoktu, ve bu benim icin hayattaki en korkunc sey. Ama Meric'in aklina gelen bu girisimle tekrar pesinden kosacak bir hedef buldum! Ve annemle babami da bunu dahil ettigim icin cooook mutluyum!!

Aksam uzeri Emre (Hem patronum hem Meric'in arkadasi) bizi evlerine barbekuye davet etti. Emrelere gitmeye bayiliyorum! 10 aylik bir kizlari var, Ayla. Evet cocuklari sevdigim bir gercek, ama Ayla'nin yeri benim icin bambaska! Ben hayatimda bu kadar sevimli, bu kadar tatli bir cocuk gormedim. Bazen onu kacirsam mi diye dusunuyorum o derece :))) Ayla'yi da gordukten sonra degmeyin keyfime... Simdi geceyi kapatirken birami yudumluyorum ve Melek'in facebook'da duvarima koydugu super eglenceli sarkiyi dinliyorum. Hayat bazen ne kadar guzel...


Hiç yorum yok: