5 Temmuz 2012 Perşembe

Uzun lafin kisasi...

Su aralar kisa oykulere sardim. Is cikisi tren istasyonuna kadar yirmi dakikalik bir yuruyusum var. Gecenlerde yururken uzun zamandir dinlemedigim bir podcasti yeniden kesfettim: "Selected Shorts". Cumartesi aksamlari Amerika'nin onde gelen aktor ve aktrisleri klasik veya cagdas kisa oykuleri sahnede seslendiriyorlar. Program ayni zamanda radyodan (WNYC) canli yayinlaniyor. Her program icin belli bir baslik altinda iki uc oyku seciliyor ve yaklasik bir saatlik bir dinleti sunuluyor. Cumartesi gecesi dinleme firsatiniz yoksa bir onceki haftanin programina suradan ulasabiliyorsunuz. Ya da iTunes'da arattirip, podcastine uye olarak programlari duzenli olarak takip edebilirsiniz. Tabii ki her oyku, her seslendirme ayni olcude carpici degil. Bazen vasat bir oyku seslendirenin olaganustu yetenegi ile cok farkli bir deneyim yasatabiliyor. Ya da guzel bir oyku monoton bir okumaya kurban gidip hakettigi etkiyi birakamayabiliyor. Ama eger ki oykunun dili, okuyucunun performansi, bir de dinlerken ki modunuz uyumlu ise o zaman dort dortluk bir keyif oluyor..

Bu programda dinledigim ve etkilendigim birkac oyku beni uzun bir aradan sonra tekrar oyku kitaplarina yonlendirdi. Ilk olarak Lynbrook kutuphanesinden Raymond Carver'in Short Cuts adli oyku kitabini aldim.Yazar kitapta genel olarak toplumun alt ve orta tabakasindan insanlarin hayatlarini anlatmis. Diyaloglarin gucu, karakterlerin tavir ve davranislarindaki ani kirilimlar, hic beklenmedik bir anda gelen carpici sonlar... Kisaca oykuler kisa oykulerden bekleneni fazlasiyla karsiliyor. Yalniz simdiden uyarayim oykuler biraz karamsar. Hemen hemen her oykude ya bir huzun, ya bir trajedi ya da bir mutsuzluk var (O yuzden mi bira esliginde okuyorsun kitabi diyebilirsiniz, ondan degil, resmi cektigim gun hava cok sicakti, soguk bir biraya hayir diyemedim). Baktim her oykuden sonra bana bir durgunluk gelmeye basladi, kitabi yatmadan once okumaya basladim. Ozet olarak, oyku sevgimi percinlestirdigi icin sevdim kitabi.



Raymond Carver'in ardindan taa Turkiye'den gelen ve Mericle benim adima imzalanmis oldugu icin ayri bir onemi olan Cemil Kavukcu'nun Uzak Noktalara Dogru adli oyku kitabini okudum. Bu kitaba tam anlamiyla bayildim! Kitaptaki oykulerin her biri kendi icinde ayri bir oyku ozelligini tasisa da hepsini bir butun olarak da okuyabilirsiniz. Cemil Kavukcu'nun hafif esprili, icten, akici, zaman zaman huzunlu harika bir anlatimi var. En sevdigim oykulerden kisa olan birini dayanamadim bloga yazdim, okumak isteyenleri buyrun suraya alayim :) Tadi damaginizda kalan, okurken neselendiren, sonunda azicik icinizi burkan bir oyku...


Oyku hevesim tam gaz devam ediyor. Su anda blogumu Lynbrook kutuphanesinde yaziyorum. Farkli ulkelerin yazarlarindan cagdas kisa oykuler iceren bir antoloji buldum, az sonra onu alip evin yolunu tutucam. Bakalim bu sefer ne gibi oykuler bekliyor beni, merakla bekliyorum...

Not: Bu arada oyku kitabi onerisi olanlar varsa duymayi cok isterim...
 


Hiç yorum yok: